Bebeklik denecek yaşta başladım O’nu dinlemeye. Göçmen aile kızı olduğum için anneannem ve babaannemle büyüdüm ben. En çok O'nu ve Candan Erçetin'i dinlerdik, en çok onlar söyleyince oynardım.Ve o çocukluğuma dair hatırladığım en güzel anılarımda böyle. Bu röportajı da öyle uzun zamandır istiyordum ki… Bir ödevim vesilesiyle gerçek oldu. Ödev olmasına rağmen sizlerle de paylaşmak istedim. Keyifle okuyacağınızı biliyorum. Balkan insanın samimiyetini bir kez daha göreceksiniz bu röportajda. Lafı daha fazla uzatmadan sizleri, o güzel insanla baş başa bırakıyorum...
Buğçe Çalışkan: Nasıl başladı müzik hayatınız?
Havva
Karakaş: Daha öncesi var ama tam profesyonel anlamda, 1981 yılında TRT'nin açmış olduğu yetişmiş Türk Halk Müziği Ses Sanatçısı
Sınavı’nı kazanarak. İzmir Radyosu’nda
başladı.
Buğçe Çalışkan: Müzik yaptığınız için hiç pişman oldunuz mu?
Havva
Karakaş: İnsan sevdiği bir mesleği yapıyorsa ve o işten de
ekmek yiyorsa, pişman olabileceğine ihtimal vermiyorum. Ben kendimi o konuda
çok şanslı hissediyorum. Yeniden hayata gelsem yine aynı mesleği yapmak
isterdim.
Buğçe Çalışkan: Katıldığınız onca açılış, tören, tv & radyo programı ve aldığınız
onca ödülden sizi en çok hangisi heyecanlandırdı?
Havva
Karakaş: Her programı kendi içerisinde değerlendirmek
lazım, ama hangisi sizi daha heyecanlandırdı sorunuza gelince Balkan Havası programı
ile almış olduğum 14. Motif Halk Bilim Ödülleri çerçevesinde (Medya Halk
Bilim Ödülü) ve daha
çok yeni olan 2014 Ocak ayında, 21.Troya Kültür ve Sanat Ödülleri (Halk Müziği Dalında) almış olduğum
Troya ödülüdür.
Buğçe Çalışkan: Çalışan bir anne olarak kızınıza zaman ayıramadığınız oldu mu, pişmanlıklarınız
var mı?
Havva
Karakaş: Çalışan biri olarak, ben çok şanslı, bir anneydim.
Allah gani gani rahmet eylesin, taşı toprağı altın olsun, nur içinde yatsın
canım anneciğim. Ben radyoda görevdeyken küçük Ezgi'mi anneme bırakır, gönül
rahatlığı ile işe giderdim. Görev dışında kızımıza, ben ve babası daima gereken
ihtimam ve ilgiyi gösterdik ve göstermeye de devam ediyoruz. Sonuçta evlattan
daha tatlı bir şey var mı ki?
Buğçe Çalışkan: Hasan Karakaş`ınızla evlenmenizin bu yıl 31. yılı. Dile kolay 31 yıl, nasıl
geçti biraz bahseder misiniz?
Havva
Karakaş: 31 yıl çok uzun bir zaman dilimi gibi görülebilir
ama inanın yıllar, mutlu olduğunuzda çok çabuk geçer. İnsanın sırtını dayayabileceği
bir hayat arkadaşının, bir can yoldaşının olması çok güzel bir duygu. Size en
yakın kişi yanınızdaki nefestir.
Buğçe Çalışkan: Peki niye Balkan Müziği? Bu sadece Makedonya Göçmeni olmanızla ilgili
olmasa gerek...
Havva
Karakaş: Çünkü bir sanatçı içinde doğup büyüdüğü ortamda, atalarından
almış olduğu kültürün devamını sağlamakla görevlidir. Ve onu en doğru şekilde
gelecek kuşaklara aktarmak mecburiyetindedir. Tabii ki ben sadece Balkan Türküleri seslendirmedim.
TRT 'de her yöreden Türküler okudum. Atatürkçü
bir Balkan kadını olarak, kendimi daha iyi ifade edebildiğime inandığım için, Balkan
Türküleri diyorum. Çünkü ben bir Balkanlıyım.
Buğçe Çalışkan: Balkan Havası adlı albümünüz çok sevildi. Sadece Balkan Göçmenleri değil
tüm Türkiye sevdi Balkan Havası`nı, sizi. Bu işin sırrı ne peki? Niye bu kadar
seviliyorsunuz?
Havva
Karakaş: Çok teşekkür ediyorum, gerçekten benim her yöreden
dinleyicim var bu da bana büyük mutluluk veriyor. Bu albümde çok iyi seçilmiş
bir repertuvar, çok kaliteli müzisyenler ve de Candan Erçetin'in güzel sesi var.
Sağ olsun geri vokallerde bana eşlik etti, kendisine çok teşekkür ediyorum.
Sevilmenin sırrını şöyle açıklayabilirim: Önce doğal olmak, iyi bir aileye yaşamı,
mesleğinizi severek yapmak, yüreğinizde bolca sevgi bulundurmak. Kısaca doğru
insan olmak. Örnekleri sayıca çoğaltabiliriz.
Buğçe Çalışkan: Sizi yeniden ekranlarda görebilecek miyiz? Yeni projeleriniz var mı?
Havva
Karakaş: Sevenlerimin beni çok özlediğini biliyorum. Uzun
bir süre televizyon programlarına ara verdim ama bu sadece benden kaynaklanan
bir durum değil. Birçok kanaldan teklif geldi ama maalesef şartlarda anlaşma
olamadı. TRT gibi dev bir kurumda program yaptıktan sonra gayri ihtiyari size
sundukları teklif doyurucu gelmiyor (Yanlış anlaşılmasın maddi değil, teknik
açıdan) Televizyonda görülmek adına, program yapmış olmak için program yapmaya,
sıcak bakmıyorum. Yaptığım programın halka bir mesajı olmalı, beni
anlayabilecek bir televizyon kanalı ile bilgi ve deneyimimi zamanı gelince
paylaşmaya ve hayata geçirmeye hazırım.
Buğçe Çalışkan: Geleceğe dair hayalleriniz neler?
Havva Karakaş: Sevgili Buğçe, İnsanın nefes
aldığı sürece hayalleri hiç bitmez, tabii ki benimde hayallerim var ama
gerçekleşince açıklarım.
Teşekkürler.
Teşekkürler.