2 Ocak 2014 Perşembe

Bir de baktım 2014

Ben hesaplar kitaplar yaparken gelivermiş 2014.


Bir kabusla doğruldum yataktan..Sanırım saat sabaha karşı 5`ti. Çok sevdiğim bir dostum tarafından öldürülmeye çalışıyordum ki İclal Aydın koştu yardımıma...
Yeni yılın ilk sabahında en sevdiklerimi, en yakınlarımı ne kadar tanıdığımı düşündüm. Ve onların beni ne kadar tanıdıklarını.. Sanırım birbirimizi hiç tanımıyoruz.

Beni tanımadıklarını baştan biliyordum zaten; ama tanıdığım zannettiklerimi tanımıyor olmama üzüldüm doğrusu...

Bir de insanları, duyguları, yaşanmışlıkları göz ardı ettiğimizi farkettim. Karşımızdaki insana karşı çokta açık konuşamadığımızı, söylemek istediklerimizin hep içerlerde bir yerde kaldığını...

Ki az önce okudum,  böyle düşünen yalnız ben değilmişim. Her yazısını ağzı açık okuduğum, cesaretine, açık yürekliliğine hayran kaldığım Ayşe Arman bile `filtresiz olmak`tan söz ediyor. .

Öyle saklıyoruz ki kendimizi,öyle duvarlar ardına gizleniyoruz ki, bazen kendimizden bile kaçmaya çalışıyoruz. Ve yoruluyoruz haliyle, anlamıyoruz, anlatamıyoruz...

Bu yıl sevgili Ayşe Arman`ında yazdığı gibi filtresiz bir yıl olsun. Kendimizi saklamadan, saklamaya gerek kalmadan geçsin.

Bu arada ben rüyamda beni öldürmeye kalkan can arkaşıma sırlarımı anlattım ve aramızda yaşanan o küçük olay dahada büyümeden kapanmış oldu.

Ayrıca kendime söz verdim. Bu yıl beni üzen hiç kimseyi hayatıma dahil etmeyeceğim, beni aramayanı aramayacağım,  kalbimi kıranla da konuşmayacağım... Ohh bee dünya varmış..

Yeni yılın ilk gününe bir kabusla uyanmış olsamda kendimi en mutlu hissetiğim yere, tiyatroya, gittiğimde kendime geldim, yenilendim.  Yıla prova yaparak başladığıma göre bu yıl daha fazla oyun oynayıp, daha çok mutlu olacağım.

 Dileklerimi biliyorsun,  kırma beni. E,  hoş geldin 2014...

Not: Sınav haftası geldi, iki oyun için provalar sürüyor ama ben evde yogan döşek yatıyorum. Bir elimde çay bir elimde kitap...